Sıcak bir ağustos günüydü. Hakkı ağa elinde keser, düvenin düşen taşlarının yerine yeni taşlar çakıyordu. Oğlu ismail elinde dirgenle ekinleri harmanın her tarafına eşit şekilde yaymaya çalışıyordu. Ekinler güneşte çıtır çıtır olmuştu. Bir başağı avucunda ufalayan
Hakkı ağa,
– Tam harman zamanı, ekin kıvama gelmiş. Buğday kendini hemen bırakıyor. Ekin iyice gevredi, dedi.
– İşimiz çabuk bitecek baba, dedi oğlu ismail. Bunu söylerken harmanın çabuk biteceğinden duyduğu mutluluk yüzün den okunuyordu.
Reviews
There are no reviews yet.