Babamın Sol Ayağı
Bir gün babamla yan yana oturuyorduk. Annem yine aynı konuyu açmıştı. Annemin endişeli bakışları ve cevapsız sorularına karşılık o hiçbir şey olmamış gibi bizi eğlendirmeye çalışıyordu. Şakalar yapıyor, aslan oluyor, benim ve kardeşimin yanağından ısırır gibi yapıyordu. Bu, bizim onunla oynadığımız ve en çok sevdiğimiz oyundu. Bu oyun sırasında bazı gerçekleri fark etmeye başladım.
Bir Köy Okulu
Güzel ülkem, güzel insanlar, güzel bir tarih… Anadolu’yu kelimelere sığdırmaya çalışırsak güzel kelimesi ilk önce gelir. Sonra yardımlaşma, sabır, dayanışma, fedakârlık, kanaat, dostluk, kahramanlık, vefa, doğruluk iyilik, kadirşinaslık, komşuluk gibi kelimelere sığdırmaya çalışırız Anadolu’yu.
Hayatımızda bunlardan hangisini gereksiz diye atabiliriz ki…
Mesela, iyilik ve yardımlaşma hayatımızdan çıkınca neler kaybediyoruz hepimiz farkındayız. Anadolu, bir güzellikler toplamıdır. Hâlâ bu güzellikleriyle yaşamakta, hatıralarımızda yerini almakta ve dimdik ayakta durmaktadır.
Güzel Anadolu’m Serisi, şehirlerde kaybolmaya yüz tutan güzellikleri satır aralarında hatırlatmaya çalışma gayretidir. Anadolu’nun o pınar suları kadar saf güzelliğini kitaplaştırma arzusudur.
Bu güzellikleri kelimelerle bir tabloya dönüştürmek ve gözünüzde bu tabloyu şekillendirmek isteğidir.
ÇAĞLAYANLAR – الشلالات
TÜRKÇE – ARAPÇA SEÇME HİKAYELER / مجموعة قصصية مختارة ( عربية – تركية )
Civcivlerin Maceraları-1 – مغامرات الكتاكيت 1
TÜRKÇE – ARAPÇA HİKAYELER / مجموعة قصصية (عربية – تركية )
Civcivlerin Maceraları-2 مغامرات الكتاكيت
TÜRKÇE – ARAPÇA HİKAYELER / مجموعة قصصية (عربية – تركية )
DIYET
Ömer Seyfettin önde gelen hikâye yazarlarımızdan biridir. Otuz altı yıllık kısa ömrünün son üç yılına çok sayıda hikâye sığdırmıştır. Bu seri, mesaj, konu ve seviye bakımından 9-12 yaş grubu çocuklarının gelişim düzeyleri göz önünde tutularak yazarın 125 hikâyesi arasından özenle seçilmiştir. Dilde sadeleşmenin savunucularından olan Ömer Seyfettin’in hikâyelerinde geçen ve günümüzde de varlığını sürdüren kelimeler korunmuştur. Gerek kitap arkasına eklenen söz-lükle, gerekse parantez içerisinde eş anlamı verilerek çocukların kelime haznesinin gelişmesi hedeflenmiştir
Evimizin Forveti
— Ben seçilmedim mi öğretmenim, diye sordum.
— Hayır, dedi öğretmenimiz. Fena değilsin gerçi. Ama bu takım okulumuzu temsil edecek biliyorsun… En iyileri seçmek zorundaydım. Sen çalışmaya devam et. Yedinci sınıf olduğunda seni alırım. Ayrıca herkes saha içinde olacak değil ya! Saha dışında da desteğe ihtiyacımız var!
Seyirci falan olmak istemiyordum. Ben takıma seçilmek istiyordum. Ama seçilmemiştim işte. Kızgındım, üzgündüm, kendimi tutmasam ağlayacaktım.
Forsa
Ömer Seyfettin önde gelen hikâye yazarlarımızdan biridir. Otuz altı yıllık kısa ömrünün son üç yılına çok sayıda hikâye sığdırmıştır. Bu seri, mesaj, konu ve seviye bakımından 9-12 yaş grubu çocuklarının gelişim düzeyleri göz önünde tutularak yazarın 125 hikâyesi arasından özenle seçilmiştir. Dilde sadeleşmenin savunucularından olan Ömer Seyfettin’in hikâyelerinde geçen ve günümüzde de varlığını sürdüren kelimeler korunmuştur. Gerek kitap arkasına eklenen söz-lükle, gerekse parantez içerisinde eş anlamı verilerek çocukların kelime haznesinin gelişmesi hedeflenmiştir
Harman Tozu
Sıcak bir ağustos günüydü. Hakkı ağa elinde keser, düvenin düşen taşlarının yerine yeni taşlar çakıyordu. Oğlu ismail elinde dirgenle ekinleri harmanın her tarafına eşit şekilde yaymaya çalışıyordu. Ekinler güneşte çıtır çıtır olmuştu. Bir başağı avucunda ufalayan
Hakkı ağa,
– Tam harman zamanı, ekin kıvama gelmiş. Buğday kendini hemen bırakıyor. Ekin iyice gevredi, dedi.
– İşimiz çabuk bitecek baba, dedi oğlu ismail. Bunu söylerken harmanın çabuk biteceğinden duyduğu mutluluk yüzün den okunuyordu.